Günümüz dünyasında, savaşlar, doğal afetler, iklim değişikliği, ve kaynak sıkıntıları gibi nedenlerle ortaya çıkan insani krizler, insan yardımı, dayanışma, gönüllülük, ve sosyal sorumluluğun önemini arttırmaktadır. Ancak, bu insani yardım örgütlerinin geleneksel yöntemlere sıkışıp kalmaları ve inovasyona direnç göstermeleri, yeni yaklaşımlara ihtiyaç duyulduğunu göstermektedir. İnovasyonun sağlanması, gençlerin enerjilerinin doğru şekilde yönlendirilmesiyle mümkündür. Gençlerin katılımı olmadan insani yardım projeleri sürdürülebilirliği sağlayamaz.
Birleşmiş Milletler verilerine göre dünya nüfusunun %16’sını oluşturan 15-24 yaş arası 1.2 milyar genç bulunmaktadır ve bu sayının 2030’da 1.3 milyara çıkması beklenmektedir. Gençler, gelişmeler için ihtiyaç duydukları bilgi ve fırsatlar sağlandığında kalkınma için olumlu bir güç olabilir. Gençlerin, kendi toplumlarındaki sorunlara karşı aktif olmaları ve insani krizlere duyarsız kalmamaları büyük bir katkı sağlayabilir.